KILIÇDAROĞLU’NUN TIPIŞ TIPIŞ KURULTAY YÜRÜYÜŞÜ !

Meşhur Ekmeleddin faciasına kadar belki de herkes… Kılıçdaroğlu’nun yaptığı tüm yanlışlıkları amatörce hatalar ve siyasi acemilikler olarak görme gafletindeydi. Bu ülkenin aydınlık yarınlarına dair taşınan bitmez tükenmez umutlarla tüm bu hatalar hep sineye çekildi.

Ama Ekmeleddin İhsanoğlu’nun… Kılıçdaroğlu tarafından Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesi, bir anda gözleri açtı ! İyi niyetle bakılan her şeyin esasında nasıl da profesyonelce kurgulanan bir yanılsama olduğu anlaşıldı ! Bahçeli tarafından sokuşturulan Ekmeleddin gibi bir adayı kendi adayıymış gibi açıklayıp… Bir de üstüne üstlük insanları “tıpış tıpış” oy vermeye mecbur etmesi ve… ardından yaşanılan hezimetler zinciri tüm kurguları gün gibi ortaya çıkardı !

Tesadüf… Bundan tam 2 yıl önce bugün yazmışız “Elveda Kılıçdaroğlu” diye (https://erdenucuncuoglu.net/elveda-kemal-kilicdaroglu/#more-320 ) tamı tamına 15 Haziran 2015 günü. Aslına bakarsanız o günden beri… Koltuğundan henüz indirilememiş olmasına rağmen “eski” genel başkandır ve… sistemin çarkına hizmet etmekten başka hiçbir işlevi yoktur !

Çok uzatmadan… Bugünü hazırlayan asıl olaya gelelim.

Tarih Nisan 2016… AKP “milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması” için bir Anaysa değişikliği teklifi hazırlar. Kılıçdaroğlu “teklif anayasaya aykırı ama evet diyeceğiz” açıklamasıyla AKP’ye destek olur ! Referanduma gidilmeksizin Anayasa mecliste değiştirilir ve… Kılıçdaroğlu’nu bugün yollara düşüren sebebin hazırlığı işte o günkü “evet” ile başlar !

Tutuklanan Milletvekilinin kimliği, geçmişi, ilişkileri, adil yargılanıp yargılanmadığı, adlığı cezayı hak edip etmediği bu yazının konusu değildir. Başka bir pencereden bakmamız ve sormamız lazım. Muhalefet partisinin Genel Başkanı… Her ne pahasına olursa olsun… Anayasaya aykırı olduğunu bile bile bir teklife neden destek olur ? Bu hakkı neye dayanarak kendisinde bulur ? Yani… Anayasaya aykırı işlem tesis edilmesine destek olacak yetki kendisine kim tarafından verilmiştir ? Millet mi ? Duyamadım !

Elinde tuttuğu afişte ne yazıyor ? ADALET ! Peki adalet nedir ? Bile bile “anayasaya aykırı ama” dediğin bir teklifin arkasında durmak “adalet” midir ? Anayasaya aykırı bir şeyin “adalet” ile bağdaşması mümkün müdür ? Tüm bunlara da “hata” mı diyeceğiz ? Bunları da hap gibi, iyi niyet suyuyla yutup içimize sindirecek ve sonra sinecek miyiz ?

Yıllardır seyrettiğimiz tiyatronun devamı olarak… Mevcut sistemin Kemal Kılıçdaroğlu’na hala çok ciddi ihtiyacı var ! Sistem dengelerinin değişmemesi için 2019 seçimlerine CHP’nin başında Kılıçdaroğlu ile girilmesi şart ! Ben söylemiyorum siyasi rakibi Erdoğan söylüyor “böyle muhalefete can kurban” diye !

Ancak malum, özelikle son referandum yenilgisiyle Kılıçdaroğlu tabanda ciddi destek kaybına uğradı. CHP bu yıl sonunda olağan kurultaya gidiyor ve mevcut şartlarda Kılıçdaroğlu’nun koltuğu altından kaymış vaziyette. Ve… tüm kredisi tükenen Kılıçdaroğlu’nu kahramanlaştıracak bir kurgu lazımken, tesadüfe bakın ki yine tam da zamanında denk geldi !

“Adalet için yürüyen kahraman genel başkan !” Ne dersiniz ? Bence güzel mizansen !

Oysa… Bu bir adalet yürüyüşü falan değildir ! Öyle olsa, bu ülkede Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlık dönemi içerisinde bırakın yürümeyi… Üzerine benzin döküp kendini yakacağı yüzlerce olay oldu ! Hangisinde havayı tokatlamak yerine geniş kitleleri harekete geçirecek eylemler üretti ? Duyamadım !

Bakın halkın önüne düşen ve peşine yüz binleri katan bir lider gibi davranamıyor hala ! Sadece “yalnız yürüyeceğim” diyor…  sadece “ben (!) yürüyeceğim” diyor ve bir türlü “adalet isteyen herkesi yanımda görmek istiyorum” diyemiyor ! Sebep ? Ya suç işlemekten korkuyor ya da sokaktan yeterli destek bulamayacağını biliyor ! Sanki… Türkiye’de adalet sorunu olduğunu yeteri sayıda insan bilmiyor da kendisi bireysel olarak buna dikkat çekmek istiyor ! Tıpkı çevre sorunlarına ne bileyim hayvan haklarına falan dikkat çekmek isteyen bir aktivist gibi ! Oysa madem artık bardak taştıysa, madem artık burası son noktaysa neden yalnız yürümeyi seçiyor ? Neden herkese “haydi artık” diyemiyor ? Yoksa sorumluluk alıp sistemle sorun yaşamak mı istemiyor ? Sizce ?

Bu bir adalet yürüyüşlü falan değildir ! Bu, kendisini “kontrollü muhalefet” olarak orada tutmak isteyen sistemin desteğiyle ucuz kahramanlık devşirip, omuzlarda kurultay salonuna girebilmenin ve koltuğunu yeniden kurtarabilmenin yürüyüşüdür ! Bu “kontrollü” bir yürüyüştür ! Gelmeyin bu oyuna !

Yine de saf (!) duygularla bunun bir “ADALET” yürüyüşü olduğunu sananlara ya da ilk defa halka mal olacak bir şey yapıldığı zannına kapılanlara tavsiyem…

Verin eski genel başkanın diğer eline “VE KALKINMA” diye bir tabela daha… Tıpış tıpış yürüsün !

Gerisini bizim millet tamamlayacaktır !

ERDEN ÜÇÜNCÜOĞLU

 
Paylaşmak Zenginliktir

Yorum yapın