TÜRKİYE’DE DÜNKÜ ÖLÜM SAYISI YAKLAŞIK 1.220 KİŞİ !

Devletin bağımsız (!) istatistik organı TÜİK yıllık ölüm verilerini yayınlamayı durdurdu ama bu ülkede sadece dün yaklaşık 1.220 kişi öldü !

Nereden mi biliyoruz ? Devletin bağımsız istatistik organı TÜİK’in geçmişte yayınlamış olduğu verilerden !

COVİD belasıyla henüz tanışmadığımız 2019 yılında TÜİK verilerine göre bu ülkede toplam 436 bin kişi ölmüş. Yani… Günde ortalama 1.200 kişiyi doğal nedenlerden, çeşitli hastalıklar, kazalar ya da cinayetler gibi sebeplerden kaybetmişiz, cümlesine Allah rahmet eylesin. Yine TÜİK’e göre nüfusumuza oranla Türkiye’nin kaba ölüm hızı % 0,53 (binde beş virgül üç). Hayatın bir gerçeği olarak her yıl nüfusumuzun yaklaşık binde 5’ini kaybediyoruz.

COVİD’DEN ÖNCE SOLUNUM HASTALIKLARINDAN ÖLÜM SAYISI NEYDİ ?

Ölüm nedenine bağlı istatistiklere çok fazla girmeyeceğim ama yukarıdaki binde 5,3 ölüm hızı ile birlikte şunu da aklınızda tutmanızı isterim… TÜİK verilerine göre 2019 yılında “solunum sistemi hastalıklarına” bağlı toplam ölüm sayısı 56.400 kişi, yani toplam ölümlerin % 13’ü bu sebepten (!) kaynaklanmış. Çok karmaşık geldiyse her gün yüz yüze geldiğimiz şekliyle yazalım; günde ortalama 155 kişi !

Yani eğer 2019 yılında her akşam haberlerde “bugünkü (SOSİH) solunum sistemi hastalıklarına bağlı ölüm sayısı” açıklansaydı, muhtemelen şu şekilde bir tablo gözümüze sokulacaktı…

SOSİH SON DURUM ya da GÜNLÜK SOSİH TABLOSU (2019 yılı, TÜİK verilerine göre gerçekleşen)

Bugünkü Vaka Sayısı            17.222

Bugünkü Ölüm Sayısı            155  

Adı fiyakalı olmadığı ve zihninize korkunç bir şekilde servis edilmediği için ürkütücü gelmemiş olabilir ama… Evet, henüz iki yıl önce yaşadığımız bir gerçeklikten yani solunum sistemine bağlı gerçekleşmiş ölümlerden bahsediyoruz. Nefes alamadığı için ölen insan sayısını gösteren bu tablo 2019 yılında her gün gözünüze sokulsaydı ne yapardınız ?

Diyeceksiniz ki… İyi ama 155 neredeeee şimdiki 250’ler 300’ler nerede ? Yukarıdaki değer bir yılın günlük ortalamasıdır ve elbette bilinmektedir ki solunum yolları rahatsızlıkları mevsimsel değişkenlik gösterir. Yani… 2019 yılında bu tablo her gün yayınlansaydı, yaz aylarında belki 30’lu 40’lı kış aylarında ise 250’li 300’lü değerler açıklanacaktı.

COVİD HİÇ OLMASAYDI 2020 VE 2021’DE SOLUNUM HASTALIKLARINDAN KAYBIMIZ NE OLACAKTI ?

COVİD’le hiç tanışmadığımızı, böyle bir şey yaşamadığımızı düşünelim ve SOSİH’ten devam edelim… Bakalım 2020 yılında SOSİH ne olmuş ?

TÜİK’e göre 2020 yılında nüfusumuz 83.650.000 kişi. Şu aklımızda tuttuğumuz %0,53 kaba ölüm hızımıza göre geçen yıl toplam 443.345 kişi kaybetmiş olmamız gerekiyor (TÜİK 2020 ölüm istatistiklerini açıklamıyor). Diğer aklımızda tuttuğumuz %13 solunum sistemine bağlı ölüm oranımızı da kullanırsak demek ki 2020 yılında SOSİH’ten toplam 57.635 kişi kaybetmişiz. Yani… 2020 yılında her gün gözümüze sokulması gerektiği şekliyle akşam haberlerindeki ortalama tablo şu şekilde olacaktı…    

SOSİH SON DURUM ya da GÜNLÜK SOSİH TABLOSU (2020 yılı, TÜİK verilerine göre tahmini)

Bugünkü Vaka Sayısı            17.555

Bugünkü Ölüm Sayısı            158  

TÜİK veri oranlarını ezberledik… %053 ölüm hızı, %13 SOSİH oranı ! Bu yıla da bakalım mı ? 2021 yılında beklenen nüfusumuzu yaklaşık %5 artışla ortalama 84.100.000 kişi kabul edelim. Buna göre Allah başka dert tasa vermezse beklenen toplam kayıp 445.730 kişi (günlük ortalama 1.220 kişi) civarında olacak. SOSİH’e bağlı ölümler ise 58.000 kişi ! Yani bu yıl… Akşam haberlerinde göreceğimiz şudur;  

SOSİH SON DURUM ya da GÜNLÜK SOSİH TABLOSU (2021 yılı, TÜİK verilerine göre tahmini)  

Bugünkü Vaka Sayısı            17.666

Bugünkü Ölüm Sayısı            159

COVİD kelimesi hiç hayatımıza girmemiş olsaydı, zihinlerimize COVİD yerine SOSİH servis edilmiş olsaydı bu yıl göreceğimiz ortalama tablo bu şekilde olacaktı ! İyi de 159 neredeee 250 – 300 nerde diyen arkadaşa tekrar hatırlatalım; bu ortalamadır oysa solunum yolu hastalıkları mevsimsel değişiklik gösterir, sayılar genel olarak yaz aylarında düşer kış aylarına doğru artar.

2021 YILI COVİD’Lİ VE COVİD’SİZ KAYIP SAYILARI ARASINDAKİ BENZERLİK !

Şimdi TÜİK’e teşekkür edip, Sağlık Bakanlığının resmi verileriyle bu yıla bakalım. Ama… Bu sefer SOSİH değil artık onun yeni adı olan belalımız COVİD’in bakanlık tarafından yayınlanan gerçek sayıları üzerinden.

Bu yıl 1 Ocak 2021 tarihinden düne (13 Eylül 2021) kadar toplam vaka sayısı 4.474.212 ve toplam ölüm sayısı 39.236 ! Nasıl, çok ürkütücü değil mi ? Gelin birlikte günlük ortalamaya bölelim, yılın 256. günündeyiz…

COVİD SON DURUM ya da GÜNLÜK COVİD TABLOSU (2021 YILI, SAĞLIK BAKANLIĞI VERİLERİNE GÖRE GERÇEKLEŞEN)  

Bugünkü Vaka Sayısı            17.477

Bugünkü Ölüm Sayısı            153

Yukarıya çıkmaya zahmet etmeyin, kafanız karışmadan diğer 2021 tablosunu hemen şuraya koyalım…

SOSİH SON DURUM ya da GÜNLÜK SOSİH TABLOSU (2021 YILI, TÜİK VERİLERİNE GÖRE TAHMİNİ)  

Bugünkü Vaka Sayısı            17.666

Bugünkü Ölüm Sayısı            159

Muazzam benzerlik dikkatinizi çekmiştir ! Şimdi basit sorularımız şunlar…

  1. Zaten yıllardır gerçekleşmekte ve takip edilmekte olan solunum sistemi rahatsızlıkları kaynaklı ölüm sayıları COVİD kaynaklı ölüm sayılarını da kapsayacak şekilde benzer oranlarda devam etmekte midir ?
  2. Zaten yıllardır gerçekleşmekte ve takip edilmekte olan solunum sistemi rahatsızlıkları kaynaklı ölüm sayılarına bir de COVİD kaynaklı ölüm sayıları mı eklenmiştir ?

KAFALAR NEDEN KARIŞIK ?

Şimdi… Birinci sorunun cevabı “evet” ise; bu durumda zaten yıllardır yaşamakta olduğumuz gerçeklik değişmemiş demektir ! O zaman bize COVİD denilen korkuyu neden zerk edip bizi aşı olmaya zorluyorsunuz ? Yıllardır zaten yaşamın doğası gereği olup biten bir şeyi bize son iki yıldır neden ekstra bir ölüm tehdidi olarak servis ediyorsunuz ? Sağlığımızı, hayat akışımızı, işimizi, aşımızı, eğitimimizi neden boş yere bu kadar hırpalıyorsunuz ? Küresel bir komplo teorisinin tam da ortasında mıyız ?  

Eğer… İkinci sorunun cevabı “evet” ise; bu durumda neden bu rakamları net olarak açıklamıyorsunuz ? Eğer yaşamın doğası gereği her yıl yitirdiğimiz sayılara bir de bu COVİD sayıları birebir eklemlendiyse, yaşanan bu faciayı neden topluma net olarak yayınlamıyorsunuz ? Neden TÜİK 2020 ölüm sayılarını detaylarıyla açıklamıyor ? Sadece bunu yaparak aşı tedirginliği yaşayan insanların koşarak aşı kuyruklarına girmesini sağlamak yerine neden hala kanun teklifleriyle, aba altından sopayla, şarkıcılı türkücülü ikna çabalarıyla uğraşıyorsunuz ?

Ve eğer… Üçüncü bir cevabınız varsa; yani solunum sistemi hastalıklarına bağlı ölümler COVİD ile birlikte bir miktar artış gösterdi diyorsanız; bu artış ne kadardır ? Misal… Uzun yıllardır %0,53 olan kaba ölüm hızımız 2020 yılında COVİD ile birlikte % 0,6 (binde altı) ya mı fırlamıştır ? Yoksa % 0,54 müdür 55 midir ? Bunu neden açıklamıyorsunuz ?

Zaten üçüncü cevabı verdiğinizde “iki kere iki kaç eder” sorusuna “siz ne çıkmasını istersiniz” cevabı verebilen istatistikçiye Allah yardım etsin. Bu durumda elinde yıllardır tuttuğu ve yayımladığı istatistikleri nasıl düzen edecek, cevabı neyle açıklayacak ? Misal… 2019 yılında 56.400 olarak açıkladığı solunum sistemi rahatsızlıklarına bağlı ölümleri 2020 yılında 20 bin eksiltip onun yerine COVİD mi yazacak, günlük açıkladığınız veriler nasıl sabunlanacak, nereye oturtulacak ? Seni anlıyoruz TÜİK !

Bilimin gelişmesinin temelinde şüphe vardır !

Bilimin gelişmesinin temelindeki şüphe duyulmayacak tek şey şüphedir ! Soru olmadan bilim olmaz.

Öyleyse… Her akşam karşımıza çıkıp kendisini bilim adamı / bilim kurulu üyesi vb olarak tanıtan kişilerin, insanlık ve bilim adına duyduğumuz şüphelere kendilerini bu kadar kapatmaları neden ?

Neden toplumu netleştirilmiş verilerle aydınlatmak yerine “kendileri ya da bir yakınları yakalananlara sorsunlar” darlığıyla ya da “gelin yoğun bakımlara bakın” korkusuyla gütmeye çalışıyorlar ?

Haydi yoğun bakıma bizi aldılar, geldik gördük diyelim… Biz daha önce solunum sistemi rahatsızlığından ölen bir kişi görmedik ki COVİD’ten ölenle ayırt edebilelim. Sonuç değişmese bile ikincisi birinciye göre daha dramatik mi ölüyor nereden bilelim ?

Aşı olmak isteyen ancak haklı tereddüt duyan bireyleri basma kalıp verilerle değil, akılla bilimle karşılaştırmalı verilerle ikna etmelisiniz. İşte ben adına SOSİH dediğim verileri hesaplayıp açıkladım, bunlarla nazariye kurmalısınız toplumu aydınlatmalısınız.

İnsanlık tarihinde hiçbir hastalık yok ki üzerine her an bu kadar büyüteçle bakılsın, bu kadar test ve deney yapılsın, bu kadar veri toplansın. Mutlaka elinizde iki yıllık çok değerli veri birikmiş olmalı; cinsiyete, kronik hastalık durumuna, yaşa, boya, kiloya vb göre muazzam bir birikim kaydetmiş olmalısınız COVİD için. Bırakın bize her gün Amerika şunu açıkladı, Çin bunu söyledi, İngiltere şunu yayınladı demeyi.

Siz hiç mi milli ve yerli çalışma yapmıyorsunuz, sadece herkes gibi interneti mi takip ediyorsunuz, yoksa siz bilim insanı değil misiniz ? Bunları açıklayın, toplumu bilgilendirme görevinizi yerine getirin herkes koşa koşa kolunu aşıya uzatsın.

Yoksa ikna olmadığı için aşı olmayan ve hayatını kaybedenlerin vebali ortada kalmaz ! Bilimin görevi soruya cevap bulmaktır…   

ERDEN ÜÇÜNCÜOĞLU   

 
Paylaşmak Zenginliktir

Yorum yapın