EMİNE BULUT’UN ÖLDÜRÜLECEĞİNİ BİLİYORDUM !

Merhaba adım Gafil, iktidar partisi milletvekiliyim… Emine Bulut’un öldürüleceğini önceden biliyordum !

2013 yılında 237 olan kadın cinayeti sayısı 2018 yılında 440’a çıktığında ve 2019 yılının henüz ilk yedi ayında sayı 245’e vardığında anlamıştım Emine Bulut’un da öldürüleceğini. 2012 yılında kadını korumak için yasa yaptık… Peki “ne işe yaradı ?” diye sorarsanız, cinayet sayısı iki buçuk kat artmış. Biz de anlamadık, ne yapacağımızı bilemedik gaflete düştük. Bazıları eğitim, mahalle baskısı, sosyal sapma gibi anlamadığımız şeyler söylüyor ama sanırım en büyük bir büyüğümüzün söylediği gibi her halde bu işin de “fıtratında bu var”… Daha fazla yapacak bir şey yok, zaten halk da farkında olduğu için hala bize yüzde elli oy veriyor.

Merhaba adım Naçar, muhalefet partisi milletvekiliyim… Emine Bulut’un öldürüleceğini önceden biliyordum !

Her yanlışlığı olduğu gibi bunu da iktidara çok söyledik, söylemekten başka elimizden hiçbir şey gelmedi… Zaten aldığımız oy belli, bu oyla yıllardır neyi değiştirebildik ki ? Çapımız bu ! Yapıp yapabildiğimiz zaten toplumun dillendirdiği şeyleri yine topluma daha yüksek sesle yansıtıp “bak ne de güzel söylüyor” dedirtmek ve buradan oy devşirmeye çalışmak. Örgütlerini harekete geçirip erkekleri eğitmek, kadınlara ulaşıp ellerinden tutmak, toplumsal bir hareket başlatıp gerekiyorsa uluslar arası örgütleri devreye sokmak gibi şeyler de yapılabilirdi belki ama biz öncelikle halkın bize oy vermesini bekledik… Naçar kaldık !

Merhaba adım Kader, ev hanımıyım… Emine Bulut’un öldürüleceğini önceden biliyordum !

Türkiye’de kocasından şiddet gören % 41, hatta koca dayağını makul gören %20 kadından biriyim. Bize böyle öğretildi “erkektir yapar” denildi “erkek hem sever hem döver” denildi… Biz analarımızdan atalarımızdan böyle gördük “seven erkek döver, dövüyorsa seni kıskanıyordur, kıskanıyorsa seviyordur” denildi. Biz de kızlarımıza öyle bellettik, oğullarımızı da öyle yetiştirdik… Kaderimiz bu !

Merhaba adım Hıdır, hakimim… Emine Bulut’un öldürüleceğini önceden biliyordum !

Daha önce de benzer davalara baktım… Adam suçunu kendiliğinden itiraf ettiği için “samimi ikrardan” cezasını hafiflettim. Kimi davalarda bir şekilde karşı taraftan “ağır tahrik” olduğuna hükmettim… Zanlı karşıma geçtiğinde kravat takıp takım elbise giyiyorsa, hele bir de karşımda ellerini birleştirip kafasını öne eğiyorsa “iyi halden” cezasını bir kat daha indirdim… Bir de “pişmanım” dedi mi nerdeyse evine gönderesim bile geldi. Adım Hıdır elimden gelen budur !

Merhaba adım Nihat, sanatçı olduğum söyleniyor… Emine Bulut’un öldürüleceğini önceden biliyordum !

Bizden önceki sanatçılar toplumun kanayan yaralarına duyarlı davranıp dikkat çekmek gibi saçma sapan işlerle haybeye uğraşmışlar… Ne gerek var ki ? Milyonlarca insana şirin görünmeye çalışmaktansa sadece bir kişinin yalakası olmak daha kolay ve çok daha fazla kazançlı. Zaten mini etek giyip, soyunup laik sistemin ahlaksızlaştırdığı sapıklardan kendini koruyamayan kadınların sonu budur !

Merhaba, biz toplumuz… Emine Bulut’un öldürüleceğini biz de biliyorduk !

Normal öldürülseydi bizim için olay çok abartılı değildi ama bu çok hunharca oldu… Emine Bulut’un öldürülmesi değil de öldürülüş biçimi bizi çok derinden etkiledi. Yoksa ondan bir önce öldürülen kadının adını bile bilmiyoruz mesela. Biz insanların öldürülmesine değil de nasıl öldürüldüklerine bakıyoruz… Çünkü bizim için onların ölmeleri değil, olayın bizi ne kadar etkileyip üzdüğü daha önemli.

Bizi çözmek çok zor değil esasında… İsimlerimizin baş harflerine bakarsanız ne mal olduğumuzu kolayca anlarsınız.     

İmza;

Rıza, İrem, Yaşar, Ayşe, Kerem, Ayten, Reşit, Lütfü, Ahmet, Refika…  

ERDEN ÜÇÜNCÜOĞLU   

(Kadın üzerindeki erkek faşizmini bir kez daha nefretle kınıyor, Emine Bulut’un şahsında tüm öldürülen kadınları rahmetle yadediyorum)

 
Paylaşmak Zenginliktir

Yorum yapın