Seçim tarihi erkene alınıyor… Meclis 1 Ekim günü açılacak ve muhtemelen hiçbir görev yapamadan seçim için tekrar kapanacak… Kapanmasa da görev yapacak süre kalmayacak…
Ve bu meclis, seçildikten sonra sadece tatil yaparak görev süresini dolduran ilk meclis olarak Cumhuriyet tarihine geçecek…
Oysa, biz sizi tatil yapın diye seçmedik !
İlla ki iktidar olun diye de seçmedik ! Yasama görevi için seçtik…
Peki, her hangi bir görev yaptınız mı ? Hayır !
Ne yaptınız ? Tatil !
Paramızı geri verin…
Bahaneniz neydi ? Meclis tatilde ! Oysa çalışmak esastır, tatil ise istisna… Önce çalışılır sonra çok lazımsa tatil yapılır… Tatil çalışanın hakkıdır… Ben bir işe girdiğim zaman bir yıl dolmadan bana tatil hakkı verilmiyor ! Ya sen ? Sen daha işe başlamadan tatil yapıyorsun ! Hakkımı yiyorsun… Kaldı ki ülkenin şu durumunda koskoca meclisin tatil yapma hakkı ve şansı yoktur ! Daha bir damla alın teri dökmeden, tek bir iş bile yapmadan bu neyin tatilidir ? Ne için aldın o oyu benden ?
Benim kadar bilmiyor musun ? Beşte biriniz yani içinizden 110 kişi öneri verse Meclis tatildeyken bile toplanabiliyor (Bkz. TBMM İç Tüzüğü Madde 7)… Neden yapmadınız, bahaneniz neydi ? Hükümet kurulması beklendi ! Peki senin “yasama görevin” için hükümet kurulmasına gerek var mı ? Yok (Bkz. TC Anayasası Madde 88) ! Senin esas, yani birinci, yani asıl görevin nedir ? Kanun koymak, değiştirmek, kaldırmak (Bkz. TC Anayasası Madde 87) ! Yaptın mı görevini ? Hayır ! Ne için aldın o oyu benden ?
Hangi kanunları çıkaracağını, hangilerini değiştireceğini, hangilerini kaldıracağını mı bilemedin ? Kafan mı karıştı ? Kolay, hemen hatırlatayım… Hani şu bana seçim zamanı hikayeler anlattığın, meydanlarda nutuklar attığın, değiştireceğine, düzelteceğine söz verdiğin yasalar var ya… İşte onlar ! Hani şu kişiye özel çıkartılmış olanlar, birilerine kalkan olanlar, benim hürriyetimi kısıtlayanlar, hakkımı yedirenler, ülkenin kaderine malolanlar… Harıldadın mı şimdi ? Ne için aldın o oyu benden ?
Sözüm sadece benim seçtiğime değil, hepinize… Çünkü sen sadece seçildiğin bölgeyi ya da sadece seni seçenleri değil bütün Milleti temsil ediyorsun (Bkz. TC Anayasası Madde 80)… Benim derdime deva olmak mecburiyetindesin… Hakkım var sende, hakkımı istiyorum senden ! Ne için aldın o oyu benden ?
Çıktın mı liderinin karşısına ? Şöyle dimdik durup “Millet salak değil, elimizdeki yetkileri biliyor, bırakalım şu koalisyon kurma ayaklarını da meclisi açıp hep beraber şerefimiz üzerine söz verdiğimiz işleri yapalım” dedin mi ? Hayır ! Çünkü önemli olan o… Ben değilim ! Ne için aldın o oyu benden ?
Ben söyleyeyim… Liderine biat etmek için ! Senin birinci vazifen bu…
Oysa ben sana sözümü tuttum ! Taktın altın rozeti, aldın kırmızı pasaportu, kuşandın dokunulmazlığı, sosyal haklar, ayrıcalıklar, 20 bin lira maaş… Sen ne yaptın ? Yangın yerine dönmüş şu ülkede beni daha da büyüyen dertlerimle kendi halime bırakıp… Tatil !
Hakkım var sende, helal etmiyorum !
Nimetleri sana kalsın, ben en azından paramı geri istiyorum… Geri ver paramı !
Ben sana;
sen liderine memur olamazsın demedim…
Ben sana;
sen bu Millete vekil olamazsın dedim !
ERDEN ÜÇÜNCÜOĞLU