PAPAZI BULMAK !

 

ABD’nin ekonomik büyüklüğü 18 trilyon dolar, Türkiye’nin 0,72 trilyon dolar… Yani ABD’ninki bizimkinden 25 kat daha büyük !

Büyüklük değil fonksiyon önemlidir diyenler için başka pencereden bakalım; ABD tek başına Birleşmiş Milletler, NATO, Dünya Bankası, IMF ve dünya düzenini kontrol altında tutan daha bir çok örgütte belirleyici / lider konumda. Dünyanın en üstün vurucu askeri gücüne sahip. Savunma sanayi, tarım ve hayvancılık, iletişim, teknoloji, tıp, uzay gibi alanlarda dünyanın en önde gelen devletlerinden biri. Egemenlik sahasındaki ülkeleri kontrol altında tutabilecek en profesyonel gizli servis ağına sahip iki üç ülkeden birisi, belki de en iyisi. Sadece para ve enerji sömürgecisi değil… Aynı zamanda kurmuş olduğu akademik alt yapıyla dünyanın beyin gücünü de büyük ölçüde kendine çeken akıllı bir devlet. Özetle… Geleneklerine bağlı ve sürdürülebilir bir sistemin üzerinde, o sistemi sürekli güncelleyip modernize ederek gücünü koruyan büyük ve sömürgeci bir devlet !

ABD karşısında Türkiye’nin pozisyonunu yazacak değilim… Hoş ABD değil, kimin karşısına geçersek geçelim maalesef durum pek değişmeyecek. Sadece şunu söylemek yeterli olur sanırım; elinizdeki kibrit çöpüyle bir ayıyla mücadele etme ihtimaliniz yoktur ! Yani elinizdeki kibrit çöpünü sallayarak karşınızdaki ayının “yaptıklarının kabul edilebilir olmadığını” söylemekten ve aslında çok iyi dost olduğunuzu hatırlatmaktan öteye gidemezsiniz… Ayrıca, istediğiniz kadar bağırın ormanda sizin değil ayının sesi duyulur !

Kısır tartışmalara bakın… ABD, Türkiye’de bağımsız yargı olmasına rağmen nasıl müdahale edermiş, iki bakana uygulanan yaptırımın bir hükmü yokmuş, çok da kayda değer bir şey değilmiş, kınanırmış, misliyle karşılık verilirmiş vs vs… Bunların elbette hiçbir önemi yoktur. Sanki ABD bilmiyor mu bu kadarcığının hiç bir önemi olmadığını ? ABD’yi başında bir gerzek olan ve ciddi yönetim zaafı içerisine düşmüş bir devlet olarak görmek çok büyük bir hatadır.     

Önemli olan soru şudur; ABD’nin papaz bahanesiyle gitgide tırmandırdığı

Devamını oku…PAPAZI BULMAK !

 
Paylaşmak Zenginliktir

BEDELLİ !

 

Açtım baktım “halkı askerlikten soğutma” cezası hala kemik gibi duruyor; Türk Ceza Kanunu 318. Ama neyse ki “halkı bedelli askerlikten soğutma” gibi bir suç tanımı yok ! Zaten… Amacım da bu değil, sadece bir ayna tutmak.

Yıllar önce “vicdani retçilerin” yani anti-militarist dünya görüşüne sahip olup askerlik görevini yapmak istemeyenlerin canını çok yakmıştı bu madde. Bu maddenin öngördüğü ceza bir yana… Kamuoyu “vicdani retçilerin” tümünü; komünistlik, milli şuurdan yoksunluk, şunun bunun çocuğu olma, korkaklık hatta vatan hainliği ile vicdanen müebbete mahkum etmişti.

Şimdi soru şu… Vicdanen askere gitmek istememekle parası neyse ödeyip gitmemek arasında ne fark vardır ? Para mı ? Yemeyiz ! O zaman soruyu değiştiririm… Devlet bir sefere mahsus olarak “25 yaş üzeri olup istemeyen askere gitmesin” şeklinde bir bedelsiz askerlik düzenlemesi yapsa… Şu an gitmemek için bedel bile ödemeye hazır olanların kaçı “olmaz, ya bedel öderim ya askere giderim” diyecektir ? Pardon ? Demek ki doğru cevap “para” değil “vicdan” dır !

Hemen yükselmeyin, kafanızdan geçen cevapları biliyorum… Çalışıyorsunuz, işinizi bırakma lüksünüz yok, çoluk çocuğa karıştınız, şu ya da bu gerekçeyle şimdiye kadar gidemediniz yaşınız büyüdü vs vs… Askere gitmektense memlekete bu şekilde daha faydalı olacağınızı düşünüyorsunuz. Biliyorum, hemen yükselmeyin ! Vicdanen kendinizi rahatlatacak sebeplerinizin hepsi doğrudur. Anlatmaya çalıştığım şey

Devamını oku…BEDELLİ !

 
Paylaşmak Zenginliktir

CHP KURULTAY DELEGE LİSTESİ !

 

Gelin hep birlikte demokrasi tarihine geçecek bir ilk gerçekleştirelim… Size ihtiyaç var !

Her seçimde bir partiye öyle ya da böyle oy veriyorsunuz ve… Eğer AKP’li değilseniz her seçim sonunda mutlak bir hüsran yaşıyorsunuz. Dahası… Size bu hüsranı yaşatanlar pişkinlikle karşınıza çıkıp, aklınızla alay edercesine ne kadar başarılı ve ne kadar vazgeçilmez olduklarını anlatıyorlar. Siz kaybediyorsunuz… Ülke kaybediyor ! Demokrasi bu değildir !

Eğer CHP’ye oy veriyorsanız, kendinizi muhtemelen sosyal demokrat olarak tanımlıyorsunuz. Dahası… Oy verdiğiniz partiyi yönetenlerin de sosyal demokrat olduğunu sanıyorsunuz ! Bakalım gerçekler ne diyor ?

Oysa… Sosyal demokrasi öncelikle “istifa kültürünü” de içine alan çok geniş bir felsefedir. Hata yaparsanız… İstifa edersiniz ! Başarısız olursanız… İstifa edersiniz ! Sosyal demokrasi felsefesi bunu gerektirir. İstifa gerekçeniz başka bir adayın var olup olmadığından kaynaklanmaz, sizin hatanız ya da başarısızlığınızdan kaynaklanır. Sizden sonra ne olup biteceğini düşünmeden ve arkanıza bakmadan onurunuzla (!) bırakıp gidersiniz. Bu kadar net ve basittir. Gerisini sosyal demokrasi yerine getirir ! Yani “iyi de yerine kim gelecek” sorusu sosyal demokrasinin sorusu değildir ! Başarısızlar sistemi tıkamazlarsa… Sosyal demokrasi felsefesi mutlaka gereğini yerine getirecek ve daha başarılı olanların önünü açacaktır.

Bakın… Bu ülkede çok uzun yıllardır demokrasiye katılımınız sandıkla sınırlı kalıyor. Oy verdiniz bitti, bu kadar ! Birileri öyle diretiyor ! Sonrası… Kendi aranızdaki muhabbetler, sosyal medyada atarlanmalar, havayı dövmeler, birileri bir şeyler yapsın diye bekleyip durmalar. Peki… Bu güne kadar parti kurultaylarında ne yaptınız ? Partinin sizi temsil edecek bir yönetim kadrosuna sahip olabilmesi, gençlerin ve kadınların önünün açılması, her seferinde inatla başarısız olup inatla koltuğa yapışmaya çalışanların gönderilmesi için hiçbir faydalı eyleminiz oldu mu ? Hayır ! Peki ne olacak ? Birileri gelip bir şeyler mi yapacak ? Çok beklersiniz ! Bilin ki… Demokrasi bu da değildir !

Gelin yıllardır yapmadığımız bir şey yapıp demokrasi kaderimizi değiştirecek bir ilk gerçekleştirelim… Demokrasi anlayışımızı sadece sandığa gitme sığlığından kurtarıp tüm sürece dahil olacak daha katılımcı bir hale dönüştürelim ! Yönetenler bize her koşulda saygı duymaya mecbur kalsınlar, gücümüzden çekinsinler, ahmak olmadığımızı, uydurdukları masallara inanmadığımızı bilsinler !

Devamını oku…CHP KURULTAY DELEGE LİSTESİ !

 
Paylaşmak Zenginliktir