KOMPLE UNUTUNCA !

Güneydoğunun kuş uçmaz bir köyünde ağa “çok sıkıldım” der “gezecağım biraz”…

Koca ağa… Hesap mı verecek kimseye ? Kalkar taa Afrika’ya safariye gider… Dönüşte bütün köylüler etrafına toplaşır “ağam hoş gelmişsen… yedigın içtigın senin olsun, hele neler gördün ?”

Çeker kahvede iskemleyi altına, başlar safaride gördüğü türlü tevir hayvanları anlatmaya… Köyde eşekten başka hayvan yaşamadığı için mecburen her anlattığını eşek üzerinden tasvir eder…

Devamını oku…KOMPLE UNUTUNCA !

 
Paylaşmak Zenginliktir

ATEŞİ ATEŞLE SÖNDÜREYİM DERKEN !

Ateşi ateşle söndürmek diye bir şey var mı ? Evet var ! Basitçe anlatmaya çalışalım…

Büyük bir orman ya da bozkır yangınını söndürmek için bazen tek yöntem budur… Yangının ilerlediği rüzgar yönünde, yangının biraz ilerisinde yeni ve kontrollü (!) bir yangın hattı yaratılır… İlk bakışta faydasız görünebilir ve mantıken her iki yangının da aynı yöne gideceği düşünülebilir… Ama basit bir fizik kuralıdır ! İlk ve büyük olan yangının üzerindeki hava hızla genleşerek yükselir… Hızla yükselen havanın yerini etrafındaki soğuk hava doldurur ve çevresindeki tüm havayı kuvvetle kendine doğru çeker… Dolayısıyla suni olarak yaratılan ikinci yangın da mutlaka birinciye doğru ilerler ve ateşler karşılaştığında birbirlerini söndürürler… Yanacak malzeme kalmamıştır artık !

Umulan budur… Ancak ! Rüzgarın yönündeki ani ve kuvvetli değişimle birlikte her iki yangın, ayrı ayrı ya da birleşerek bambaşka bir yöne, örneğin kuzeye doğru yön değiştirebilir… Birinciyi söndürmek için kendi elinizle yarattığınız kontrollü (!) yangın artık kontrolden çıkmış ve sorunu daha da büyütmüştür !

Sonuç ? Artık baş etmeniz gereken daha büyük bir yangınız var… Çare ? Her ikisinin birlikte yürüdüğü yöne doğru üçüncü bir yangın çıkarmak… Dikkat edin

Devamını oku…ATEŞİ ATEŞLE SÖNDÜREYİM DERKEN !

 
Paylaşmak Zenginliktir

HER GÜNE BİR KATLİAM !

Tarihimiz kanla yazılmaya devam ediyor…

Her gün bir tanesini, bilmem kaçıncı yıl dönümünde andığımız sayısız katliamlara bir yenisi daha eklendi… Suruç !
Önümüzdeki yıldan itibaren 20 Temmuz gününü de boş geçmeyeceğiz artık…
Birkaç yıl lanetleyerek, eshefle anarak, ölenleri kabri başında karanfillerle yad ederek kendimizi rahatlatacağız…
Tarihin tozlu sayfalarındaki yerini alana kadar devam edecek bu !
Muhtemelen büyük devlet büyüklerimiz, bu hain saldırının kimsenin yanına kalmayacağını… Faillerin er ya da geç bulunarak cezalarının verileceğini… Terör belasının arkasındaki kanlı elden mutlaka hesap sorulacağını… Ölenlere Allah’tan rahmet… Kederli ailelerine başsağlığı… Çocuklarını kaybeden ailelerin evlerine ziyaret… Mavallar… Martavallar… Bir dolu riyakarlık…

Ölünce ne kadar kıymetli oluyorsun ey insanoğlu !

On yıllardır iç ve dış politikadaki fahiş hataların doğurduğu sonuçlarla on binlerimiz katloldu !
Doğrudan ya da dolaylı olarak kendi bünyemizden ürettiğimiz yahut kendi bünyemizden beslediğimiz terör örgütleriyle hiç şaşmadan hep “kendi kafamıza” sıktık !

Bir ülkenin kanseri bu olsa gerek !

Üç beş soysuzu yakalamayı, cezalandırmayı başarsak ta sonuçta gördük ki…

Devamını oku…HER GÜNE BİR KATLİAM !

 
Paylaşmak Zenginliktir