İki binli yılların başlarıydı sanırım “ferrarisini satan bilge” diye bir kitap çıkmıştı… Okumadım… Okuyamadım değil okumadım !
Okuyanlardan öğrendiğim kadarıyla, ellili yaşlarda çok başarılı ve varlıklı bir avukatın yaşadığı bir sağlık sorunu sonucunda her şeyini satıp (!) çıktığı bir yolculuğu ve içsel huzuru bulmasını anlatıyordu…
Benim okumama sebebim kitabın adıyla ilgiliydi… Bir kere ferrariyi terk etmemiş, hediye etmemiş, atmamış, bağışlamamış, “ibreti alem için” satmıştı ! Ortada hala bir “satış” kaygısı vardı… Yani sanal mutluluklardan, bu dünyadaki ağırlıklardan, lüks, şaşaa ve saltanattan kurtulmanın sembolü olan Ferrari, paraya tahvil edilmiş ve tüm bunlar sadece biçim değiştirmişti… Madem bu yükleri sadece paraya çevirecektin niye boş yere sattın ? Bizi mi koparıyorsun ? Onların sahibi değil sadece emanetçisi olduğunu görüp anlayarak o içsel huzuru yakalasaydın ya ! Okumadım, oh olsun !
Hayatta herkesin bir sınavı var, kimi işi ve gücüyle, kimi malı mülküyle, kimi şanı şöhretiyle, kimi ailesi ve çocuklarıyla, kimisi de makam ve mevkisiyle bu sınavlardan geçiyor ve geçmeye devam edecek…
Yaradan kıskançtır ! Her ney ya da her kim kendisinden daha çok sevilirse er ya da geç onunla sınar insanı… Sınavı verebilmenin en basit yolu
Devamını oku…GÜNAH GEÇİRMEYEN MERCEDES !