ÜÇ HARFLİLER !

Masal bu ya… Sandığa zarfı atıp şöyle bir ovalıyorsun içinden çıkıyor “dile benden ne dilersen…”

Dar gelirliye zam, bedava sağlık, bedava eğitim, herkese iş, herkese aş, vergiler inecek, ekonomi kalkacak, özgürlükler şahlanacak, istihdam kopacak, TL uçacak, yoksulluk duracak, enflasyon ölecek, büyüme fırlayacak, fiyatlar düşecek, tarım, hayvancılık, sanayi, ticaret hepsi birden şahane olacak…

Öyle üç dilek falan da değil, ne kadar dilersen dile… Masal bu ya, öyle senin becerip de dilemeyi hayal edemediklerini bile yapacak !

Hele o sandıktan bir çıksın yeter…

Masal gibi demokrasilerde, demokrasinin sadece sandığa gitmekten ibaret olduğu masalı anlatılır… Dört yılda bir ortaya konulan sandık kutsanır… Senin kendini masal kahramanı zannetmen ve o kutsal sandığa dokunman için her şey yapılır, her yol denenir, her vaat verilir…

Sonra masal biter, gökten elmalar düşer… O malum dört yıl başlar… Yalan, dolan, talan, soygun, vurgun, yolsuzluk, yoksulluk, yasaklar… İstemediğin ne varsa yapar, ben o kutsal sandıktan çıktım, kimseye hesap vermem der…

Sen o dört yıl boyunca zaten senin olanı adam akıllı kendin talep etmezsen, birilerinin sana lütfetmesini bekler durursun… Sen o dört yıl boyunca senin sırtından, dişinden, tırnağından sömürülenin hesabını sormazsan başkalarına avuç açıp öyle beklersin… Sen o dört yıl boyunca zaten senin olanın, senin gözünün önünde har vurulup harman savrulmasına, birilerine peşkeş çekilmesine, parsel parsel satılmasına seyirci kalırsan daha çok söğüşlenirsin… Sen o dört yıl boyunca “aman sesimi çıkartırsam maazallah beni çarpar” diye korkar, siner, saklanırsan daha çoook salak yerine konursun… Sen o dört yıl boyunca açlığını, sefaletini, yoksulluğunu, hukuksuzluğu, hakkının yenilmesini HAKK’ın takdiri sanıp olup bitene sessiz kalırsan bu kafayla Mevla’nı değil döne dolaşa hep belanı bulursun…

Sandık, demokrasinin amacı değil aracıdır… Ama sen hala dört yılda bir sandığı ovalamayı demokrasi sanıyorsan, dört yıl boyunca bir taraflarını ovalar daha çok beklersin…

Sen yine beni dinleme, yine hiç sesini çıkartmadan dört yıl daha bekle… Bekle ki o senin yerine her şeyi yapsın, hele ki sandıktan bir çıksın…

Sen beni yine de dinleme, hiçbir şey yapma, hatta hayal bile etme…

Bir bakacaksın ki meğerse o hayal etmiş…

Bir bakacaksın ki o meğerse hayaletmiş !

Sandıktan çıktıktan sonra,

dört yıl boyunca,

ara ki bulasın !

Sandığı ovalamakla oyalandıkça, sen sadece bir demokrasi masalısın !

ERDEN ÜÇÜNCÜOĞLU

 
Paylaşmak Zenginliktir

Yorum yapın