AÇIN ŞU HDP KAPATMA DAVASINI !

Yıllar önce Ankara’da o haşmetli tabelasını gördüğümde çok şaşırmıştım “YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI” !! O vakitler şimdiki yerinde değil Kavaklıdere’de ana cadde üzerindeydi. Bakanlıklar’daki Yargıtay binası üzerindeki mütevazı “YARGITAY” yazısının aksine, “YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI” tabelası o kadar heybetliydi ki görmeme ihtimalinizi bırakın önünden geçerken saygı duruşunda bulunmak gelirdi içinizden…

Bir yere tabela niye konur; ya vatandaş kolay bulsun, ya müşterisi bol olsun ya da reklam olsun diye. Peki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ne iş yapar; temyiz incelemesi, itiraz incelemesi, kanun yararına bozma, üst düzey memur soruşturma ve… Az sonra bu yazının konusu olacak, siyasi partilerle ilgili görevler !

Görevlere bakarsanız demek ki konulan tabela ne düz vatandaşa, ne müşteri bolluğuna, ne de reklama hizmet ediyor. Üstüne üstlük Ankara Balgat’ta şimdiki yerindeki yeni heybetli tabelası bir de ışıklı hale getirilmiş. Ola ki gece arayan olursa kolay bulsun diye sanırım.

Konumuz HDP ! Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, Devletin başı, Başkomutan ve iktidar partisinin genel başkanı Erdoğan yıllardır haykırıyor “HDP, terör örgütü PKK’nın uzantısıdır” ! Bu ülkenin iktidar partisiyle ittifak halinde olan MHP’nin genel başkanı Bahçeli yıllardır haykırıyor “HDP teröristlerin Türkiye’deki uzantısıdır, PKK’nın siyasi ayağıdır” !

Bakın bunu söyleyenler alelade insanlar değil ülkenin en tepesindeki siyasetçilerdir… Ellerinde emin oldukları bilgiler olmasa elbette bunları kamuoyuyla bu kadar kesin ifadelerle paylaşmazlar. Siyasetin ciddi bir iş olduğunu ve günün sonunda “şaka yapmıştık” veya “yanılmışız” denmeyeceğini herkesten iyi bilirler. Diğer taraftan gerek Erdoğan’ın gerekse de Bahçeli’nin yasalarla tanımlanmış yetkilerine baktığınızda… Bundan daha fazlasını yani bildiklerini apaçık kamuoyu ve yetkili birimlerle paylaşmaktan, olup biteni ifşa etmekten daha ötesini kendilerinden beklemek imkansızdır. Yani ne Erdoğan ne de Bahçeli bir siyasi partiye ne ceza kesebilir ne de kapatabilir !

Diğer yandan, Erdoğan ve Bahçeli tüm uyarılarına rağmen bir türlü kapatılamayan HDP’yi usta birer siyasetçi olarak siyasetin oyun tahtası üzerinde bir figür olarak kullanıp… Onunla hem ustaca kendi oylarını sıkılaştırır, hem oraya oy verenlerin alanını daraltır hem de onunla ittifak yapma ihtimali olan CHP’yi “teröristlerle bir olmak” argümanı üzerinden köşeye sıkıştırır. Özellikle MHP bakımından HDP olmasa sistem boşa düşer, Bahçeli salı günleri grup toplantısı bile yapamaz. Yani HDP’nin oyun tahtasındaki varlığı milliyetçi muhafazakar siyaset için aslında iyi bir şeydir !

Geçelim ve dönelim YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’na… Bakalım devletin başı da olsa Cumhurbaşkanının bile sahip olmadığı bu yetki kimde ? Anayasa’nın 69. maddesinden okuyalım;

“Siyasî partilerin kapatılması, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesince kesin olarak karara bağlanır. Bir siyasî partinin tüzüğü ve programının 68 inci maddenin dördüncü fıkrası hükümlerine aykırı bulunması halinde temelli kapatma kararı verilir.”

Bu maddede geçen Anayasa’nın 68. maddesinin dördüncü fıkrası da şöyle;

“Siyasî partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine, demokratik ve lâik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez.”

Ne diyordu Cumhurbaşkanımız ve Devlet Bahçeli “bunlar teröristtir, işbirlikçidir, siyasi uzantıdır” ! Şaka yapıyor olamayacaklarına göre demek ki apaçık Anayasa’nın 68. maddesinin ihlal edildiğini duyuruyorlar, suç duyurusunda bulunuyorlar ! Kim duyuruyor ? Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, devletin başı, başkomutan ve iktidar partisinin genel başkanı ile… Bu ülkenin iktidar partisiyle ittifak halinde olan MHP’nin genel başkanı ! Hem de yıllardır.

Peki biz hukuk devletiysek, hiç kimseden çekincemiz yoksa ve terörle mücadelede kararlıysak… YARGTITAY CUMHURİYET BAŞSAVCISI neden gereğini yapmıyor ? Neden Anayasa ile kendisine verilen görevi kullanmıyor ? Cumhurbaşkanına mı güvenmiyor, Bahçeli’yi samimiyetsiz mi buluyor ? Neden her seçimde HDP üzerinden siyasi kaos çıkıyor ? Neden insanların bunlara oy vermek için tehdit edilmelerine ya da kandırılmalarına yol açılıyor ?

Anayasa’nın açık hükmü ortada… Hiç kimsenin YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI tabelasını görüp içeri girip dilekçe vermesine gerek yok ! Açın kardeşim davayı, TC Anayasa Mahkemesi işin aslını ortaya çıkarsın ! Bu adamlar teröristse parti kapansın, değilse aklansın. Gerçek gün yüzüne çıksın herkes rahatlasın ! Zavallı saf insanların kafası karışmasın. Hem Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemine geçince eski zaaflarımızdan kurtulup devletin bekası için daha güçlü ve kararlı adımlar atılmayacak mıydı ? Neyi bekliyorsunuz ?

Erdoğan yıllar önce “biz parti kapatılmasına karşıyız” demişti ! Olabilir, kişisel ya da kurumsal görüştür. Belki de bir çok görüşü gibi bu da zaman içinde değişmiş dönüşmüştür. Kaldı ki bu kişisel ya da partisel görüş Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısını bağlamaz, ona Anayasa tarafından hepimiz adına emredilmiş görevi yapmasına engel olmaz.

Son söz de “kapatsan da yenisini açıyorlar, bir işe yaramıyor” diyenlere… Bir kişi suç işlediğinde, o suçu tekrar işleyebilme ihtimalinin varlığı onu cezalandırmaya engel olmaz, olmamalıdır. Diğer yandan suç zanlısının yargılanması sadece ceza ile değil pekala beraatle de sonuçlanabilir. Zanlının aklanma ihtimalinin varlığı bağımsız yargının argümanı değildir !

Eğer HDP teröristse benim Türkiye Büyük Millet Meclisimde yeri yoktur. Eğer değilse ona oy veren insanın sürekli töhmet altında kalması vicdani değildir !

Aydınlatın bizi, bu ülkeyi bu kaostan kurtarın artık ! Konu siyasetçinin değil bağımsız yargının konusudur !

Biz hukuk devleti değil miyiz ?

Ne değil miyiz ?

ERDEN ÜÇÜNCÜOĞLU

 
Paylaşmak Zenginliktir

Yorum yapın