ŞARBON LOBİSİ !

 

Şu Muharrem İnce gerçekten Allah’ın sevgili kuluymuş ! Eğer hasbelkader seçilseydi şu olup bitenin tümü kucağında kalacak, hem kendini tüketecek hem de sağ iktidarlara en az 75 yıl daha kullanabilecekleri malzeme çıkacaktı.

Düşünsenize… Ekonomi çöktü, enflasyon tavan yaptı, döviz kurları freni patlak bir kamyon gibi yokuş aşağı uçuyor… Eğitim zaten çökük. Sağlık deseniz devasa şehir hastaneleri inşaatlarından ve sağlık çalışanlarını sömürüp sosyal güvenlik sisteminden para hortumlayan özel hastanelerden ibaret.

Şu sel olayları misal, yıkılan yollar, köprüler, çöken binalar… Tam da “dinsizlere oy verdiğimiz için Allah gazabıyla hepimizi cezalandırdı” hikayesine nesiller boyu ne kadar da uygundu. Dış politikada şuursuzca yalpalayıp sonunda çaresiz tekrar AB kapısına gitmemiz ama gelgelelim kapının daha da bir duvar olması… Hollanda’ya atarlanıp portakala bıçak çeken kardeşim için ne de güzel malzeme olurdu.

İnce, bedelli askerlik çıkarmaya cesaret eder miydi bilinmez amma… Ola ki bir çıkarsaydı şu “Reis bizi Afrine götür, vur de vuralım, sür de sürelim” diyip sonra bedelli için doğan görünümlü şahinini, kıç cebindeki telefonunu falan ihtiyaçtan acilen satan yiğitler acep neler söylerdi ? Hele bir de Suriye için “İdlib’e askeri müdahale çok büyük hata olur” açıklaması kahraman milletim için ne de büyük bir korkaklık olarak yazılırdı şanlı tarihe.

Hatta… Duran ve yavaşlatılan kamu yatırımları bir yana, şu Çamlıca’daki bir türlü bitmeyen cami örneğin… “Bunalaaaarrr bitmiş camileri açmayıp kapısına kilit vurdulaaarrr, içlerine samaaaaaannn doldurmak için ezanları susuturdular”… Nasıl ama ?

Bir de üstüne tüy diken şarbon meselesi geldi şimdi ! Hem Allah’ın gazabına  hem de “üç davar güdememe” kabiliyetsizliğine çok elverişli… Nereden tutarsan artık.

Nasıl olsa hiç kimse işin aslına bakmayacak, tarım ve hayvancılığı çöküp saman ithal eden ülkemin artık samanı da bırakıp hayvanı canlı canlı ithal ettiğinden… İçerideki et fiyatlarını baskılamak ve acil et ihtiyacını gidermek amacıyla yurt dışından alelacele denetimsiz hastalıklı hayvan getirilmiş olabileceğinden bahsetmeyecekti. Zaten önemli olan hayvanın sağlığı değil İslami usullere göre kesilip kesilmediğidir.

Şu Muharrem İnce gerçekten çok şanslı… Olmaz ya, eğer bir seçilseydi Reis’i mumla aratacaktı bize !

Oysa şu anda hepimiz gerçekleri net bir şekilde görebiliyoruz. Şarbon, tıpkı dolar ve faiz gibi dış güçlerin bir oyunudur ! Bizi dışarıdan yıkamayacaklarını anlayan dış odaklı bazı mihraklar, bizi gıda güvenliğimizle oynayarak içten ve yavaş yavaş yok etmeye çalışıyorlar… Göreceksiniz, hakikat mutlaka ispat edilecektir.

Bir sözüm de “şimdi onlar düşünsün” diyerek Reis’e oy veren kitleden beyhude şarbon tepkisi bekleyenlere… Arkadaş, çoğunluğu açlık sınırının bir tık üzerinde yaşayabilme yetisi geliştirmiş olan bu kardeşlerimiz kırmızı et yiyemiyor zaten. Onların hafta sonları memleketimin park, bahçe ve çayırlarında tüttürdükleri dumanlar beyaz et yani genellikle tavuk kanadından yükselir. İnanmazsanız kalktıkları yere olduğu gibi bıraktıkları çöplere ertesi gün sabah gidip bir bakın. Dış mihraklara adres göstermek gibi olmasın ama Allah korusun onların etkilenebilmesi için şarbon değil yıllar önceki kuş gribi gibi bir kanatlı hastalığı baş göstermesi gerekir.

Hoş kuş gribi de muhtemelen göçmen kuşlarla taşınır… Göç olduğuna göre dışarıdan gelir, dış odaklıdır !

Yani dış güç ve lobilerdir tüm bunlar !

(Not. Bu yazı şarbon hakkında konulması muhtemel yayın yasağından önce 03/09/2018 tarihi saat 13:45’de yazılmıştır)

ERDEN ÜÇÜNCÜOĞLU

 
Paylaşmak Zenginliktir

Yorum yapın