BAMBAŞKABAKAN !

Ahmet Davutoğlu… Olağan üstü kongrelerin ve ilklerin adamı !

Cumhuriyet tarihimizde işten atılan ilk başbakan… Cumhuriyet tarihimizde işten atılan tek parti genel başkanı…

AKP tarihinde iki tane “olağan üstü” kongre var… Birincisi kendisinin Genel Başkan ve Başbakan olarak “atandığı” ikincisi ise Genel Başkan ve Başbakanlıktan “atıldığı” kongreler… Şunu söylemek gerekir ki ben hayatımda böyle bir işten atma ne gördüm ne de duydum… İhbar süresi bile 2 hafta…

Fiili AKP Genel Başkanının ve fiili Başbakanın kim olduğu belliyken ve yedi düvel tarafından bilinmekteyken… Bu görevlere kimin gelip kimin gittiğinin biz sıradan vatandaşlar için hiçbir önemi yok… AKP grubunun, parti kamu oyunun ve onlardan menfaat umanların gündemidir… Çünkü, biz sıradan vatandaşlar için ülkeyi kimin yönettiği bellidir, beğensek de beğenmesek de… Yani başbakanın kim olduğu konusu bizler için “sıfır sorun”dur…

Ahmet Davutoğlu’nun bizi ilgilendiren en önemli yönü 2002 yılından bu yana ülke olarak ocağımıza incir ağacı diken dış politika maharetsizliğidir… 2002 yılından itibaren “dış ilişkiler başdanışmanı” 2009 yılından sonra “dışişleri balkanı” 2014 yılından bu yana da “başbakan” olarak dış politikada bize Osmanlı’dan bu yana tarihimizin en berbat günlerini yaşattı… En başından beri “bambaşka” olduğu belliydi… Biz sıradan insanlar anlatmaya çalıştık ama elit grup bunu anlamadı… Zaten elit grubun en büyük sorunu “geç idrak” etmek… Ergenekon’da da cemaatte de bu aynen böyle olmuştu, yine aynı oldu…

Devamını oku…BAMBAŞKABAKAN !

 
Paylaşmak Zenginliktir

KAYSERİLİ MÜLTECİLERE VİZESİZ SURİYE İÇİN AVRUPA PAZARLIĞI !

Bir şey anlamadınız…

Sorun sizde değil… Ama gelgelelim… Bu cümleyi şöyle Davudi (!) bir sesle söyleyip sonunu da “yaptıııık !” diye bağlarsanız… Emin olun ! Eline ayran ve sandviç tutuşturulmuş en az elli bin kişi meydanda “eeeveeeet” diye bağırarak yine de sizi alkışlayacaktır… Sorun sizde değil…

Olaylar ve kavramlar öyle bir karıştı ki, başlık bile az kalır… Yine de ben olup biteni olabildiğince sadeleştirerek anlatmaya çalışayım…

Neredeyse 2 yıl önce, 21 Temmuz 2014 tarihinde Avrupa Birliğiyle bir anlaşma imzalamışız… Türkiye Cumhuriyeti ile Avrupa Birliği Arasında İzinsiz İkamet Eden Kişilerin Geri Kabulüne İlişkin Anlaşma… İmzalayanlar… Abdullah Gül, Cumhurbaşkanı – Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan – Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Bakanı – Bakanlar Kurulunun diğer üyeleri…

Anlaşmanın 4/c maddesi aynen şöyle…

“Türkiye bir üye devletin başvurusu üzerine, Türkiye topraklarında kaldıktan veya transit geçiş yaptıktan sonra Üye Devletlerin ülkesine yasadışı ve doğrudan giriş yapan üçüncü ülke vatandaşları veya vatansız kişileri bu anlaşmada öngörülen işlemler dışında başka bir işleme gerek kalmaksızın geri kabul edecektir”

Devamını oku…KAYSERİLİ MÜLTECİLERE VİZESİZ SURİYE İÇİN AVRUPA PAZARLIĞI !

 
Paylaşmak Zenginliktir

WHO ARE YOU YAA !

– Efendim Sayın Başkanla görüşmenize çok az kaldı, tekrar edelim mi ?
– Edelim… Hu ar yu… Oldu mu ?
– Efendim “hu” değil, çok afedersiniz “hav” diyeceksiniz !
– Ya aynı şey değil mi yaaa ? Ne farkı var ?
– Efendim “hu ar yu – sen kimsin” demek, “hav ar yu – nasılsınız” manasına geliyor…
– Anladım… Kendi ülkesinde Sayın Başkana da görür görmez “sen kimsin ulan” gibi bir şey noktasında yakışıksız olur, ayıptır !
– Evet efendim ciddi atar olur ! Bizim memleketten sallasak ya da ne bileyim bizim memleketteki konsoloslardan biri falan olsa neyse…
– Tamam baştan alıyoruz… Sayın başkana elimi uzatıyorum ve “hu ar hav”… Nasıl ?
– Efendim sondaki “yu” yerine değil, baştaki “hu” yerine “hav” koyuyoruz…
– Huv har… Amaan dur bi dakka, şimdi yapacağım… huvar yu ! Oldu değil mi ?

Devamını oku…WHO ARE YOU YAA !

 
Paylaşmak Zenginliktir