LİMON !

7 Haziran seçimlerinden günler önce, seçimin yenileneceğini, seçimden sonra Davutoğlu’nun istifa edeceğini ve yerine o seçimde 3 dönem kriterine takılan isimlerden birisinin geleceğini yazmıştım… Gerçi benim istifa beklentim seçimden hemen sonraydı ama dinlemediler beni, işi yok yere uzattılar… Yok, niyetim “ben söylemiştim” demek değil ! Başka bir şey söylemek istiyorum…

Sözüm Sayın Başbakan Yıldırım’la ilgili… Geçmiş döneme dair eğer ortada şahsiyetsiz bir dış politika sorunu yoksa, işi ciddi bir yönetim zafiyeti olarak görmemiz lazım… Ve eğer gerçekten böyle bir yönetim zafiyeti konusuysa… Yakın dönemde yapılan başbakan değişikliğinin ülke yönetiminde çok ciddi bir etki yarattığını görmezden gelemeyiz…

Ben herkes gibi Sayın Yıldırım’ın, Cumhurbaşkanınca ne söylenirse onu yapan bir memur başbakan olacağını hiç düşünmedim. Haksız da çıkmadığımı düşünüyorum… Göreve başlayalı henüz bir ay geçmiş olmasına rağmen geçmişten gelen bütün sorunları ivedilikle çözme gayretinde olduğu çok açık anlaşılıyor.

Sayın Cumhurbaşkanına bu denli vefakarca bağlı olmasına rağmen kendisine “efendim ben, benden önce ortaya çıkmış bu sorunların altında bu ülkeyi gereği gibi yönetemem” dediği çok aşikar… Bu sorunların muhatabı olarak Cumhurbaşkanının kendisini ve kendi selefi Davutoğlu’nu işaret ederek çözüm talep etmiş olma ihtimali çok yüksek…

Düşünsenize Rusya ve İsrail… Her ikisiyle de aynı gün ilişkilerde iyileşme dönemi başladı… Sayın Cumhurbaşkanı’nı İsrail’den talep ettiği üç konudan sadece birisine razı olmaya Başbakan’dan başka kim ikna etmiş olabilir ? Ya da Rusya’ya olağanüstü gerilen ilişkiler için geri adım atıp “efendim gereğince özür dilemelisiniz” demeye kim cesaret edebilir… Bunları Sayın Yıldırım’dan başka birisinin yapmış olma ihtimali var mı ? Sizce Erdoğan, Sayın Başbakandan başka birisini dinler mi ? Başka bir yerlerin talimatıyla hareket eder mi ?

Devamını oku…LİMON !

 
Paylaşmak Zenginliktir

MEMLEKETİN REFAH İÇERİSİNDE YAŞAYAN ELEBAŞILARI !

Dertleniyorum ! Mübarek geldi geçiyor, şu parmaklar iki satır karalayamadı ramazana dair…

Meşguldüm, başucu kitabımı okuyordum tekrardan… Okuyabilenlerin affına sığınırım… Henüz okumamış olanlara da şiddetle tavsiye ederim… Kuran’ı Kerim !

1400 yıl önce yazıldı, içindekiler eskimiştir diye düşünmeyin. Hala tap taze ve hala çok heyecan verici… Düşünsenize 1400 yıldır hala orucun neyle bozulduğunu öğrenmeye çalışıyor insanoğlu… Hala bunu soran ve şüpheyle ibadet eden milyonlarla birlikte yaşıyoruz… Nasıl eskisin Kuran’ın mesajları ? Cehalet yeryüzünde hüküm sürdükçe mesaj vermeye devam edecek !

İftara doğru – sahura doğru programlarına bakın ! İnandığı Allah’tan, yaptığı ibadetten, imanından, dininden bu kadar şüpheye düşmüş, içindeki “acabalarla” batıla ve riyaya saplanmış, meydanlardan taşan on binler, yüz binler… Sordukları sorulara bakın ! Karşılarındaki “alimden” umdukları medete kulak verin ! O alimler ki aldıkları yüz binlerce liranın hakkını vermek için her sorunun arifi olmuşlar… Hiç birisinin bir kez olsun bir soruya “bilmiyorum” dediğini “araştırayım, öğrenip cevap vereyim” dediğini hiç duydunuz mu ? Hayır, hani kendisi “alim” ya ! Yalan yanlış olsa da illa bir cevap çıkaracak ! Çünkü patron, Allah’tan daha önemli ! Maazallah acze düşüp “bilmeyenin” işine son verir ! Peki esas patron yani Allah ne diyor ? Kulak verelim…

Devamını oku…MEMLEKETİN REFAH İÇERİSİNDE YAŞAYAN ELEBAŞILARI !

 
Paylaşmak Zenginliktir

ALTIN YUMURTLAYAN KAHRAMAN !

Dünkü Posta gazetesinin sürmanşet haberi… Elifi elifine, virgülüne dokunmadan aynen aktarıyorum !

‘ Konya Beyşehir’de çaldığı takıları makatına soktuğu anlaşılan hırsız Ö.A röntgen için Devlet Hastanesine götürüldü. Hiçbir şeyden haberi olmayan röntgen teknisyeni Murat Parlakkaya hırsızın makatındaki 3 altın yüzük, 4 altın küpe, 2 altın kolyeyi şekillerinden hemen tanıdı. Polislere “bunlar benim eşime ait. Bizim evden çalınan takılar” dedi ‘ (Posta 15 Haziran 2016)

Merak etmeyin ! Bu bahtsız bedevi için “acaba orucu bozulmuş mudur hocam” diye başlayıp, sonra lafı “namaz kılmayan hayvandır” diyen hayvana getirmeyeceğim… Farklı konulardır, ayrıca yazarız… Ya da “iyi ki gümüş şamdanları da çalmamış” diye seviyeyi iyice düşürüp “polis acaba suçüstü mü yapmış” diye olayı başka yere de çekecek değilim…

İşin başka bir yönü var ! Ö.A için durum çok sıkıntılı, şartlar ve deliller tamamen aleyhinde ve hiç şansı yok gibi görünüyor… Ama yine de… Kendini kurtarabilir mi acaba ? Mesela polisteki ifadesinde “abi vallahi çalmadım, benim bünyem yapıyor bunları” dese ? Sanmam !

O yine en iyi öğrendiği yoldan gidip… Mesleğinin Sarraf, kendisini suçüstü yakalayan polislerinse paralelci olduğunu ve kendisine montaj (!) yaptıklarını

Devamını oku…ALTIN YUMURTLAYAN KAHRAMAN !

 
Paylaşmak Zenginliktir