TÜRKİYE’DE YENİ DÖNEM 2 – CHP PENCERESİNDEN

 

Bir Türkiye haritası düşünün… Sanki üzerine İzmir dökülmüş !

Bu harita sayesinde CHP’liler için yılların usancı ve hezimet duygusu yerini bambaşka duygulara bıraktı. Elde edilen olağan üstü sonucun iki önemli çıktısı vardır; biri sürekli kaybetme paranoyasının artık kazanabilme ihtimaline dönüşmesi, diğeri de hiçbir şekilde gitmez denilen Erdoğan’ın bile bir gün gidebilme ihtimalinin belirmiş olmasıdır. Ne var ki bu başarının yarattığı kazanma hazzının çok uzun sürmemesi ve rasyonel düşünceye derhal dönülmesi gerekir.

Peşin bir tespitle başlayalım bu yazıya da… CHP’nin elde ettiği bu önemli başarıyı ne lider karizmasıyla ne de örgütsel çalışmayla açıklayamayız. Lider başarısızlığına rağmen gelen başarının arkasında “kaybetme paranoyasına” rağmen Cumhuriyetçi ve Atatürkçü refleksleriyle oylarına sahip çıkan sadık CHP seçmenine eklemlenen rasyonel bir kentsel grup daha vardır ve… Bu grubun önemli bir kısmı çok ağırlaşan ekonomik koşullara tepki veren diğer parti seçmenleri ile dogmatik kalıplara henüz sığdırılamamış olan genç seçmen grubundan oluşur.

CHP kendi oylarına eklemlenen bu kentsel grubu eğer kendi başarısıyla eriştiği bir oy oranı olarak görürse çok büyük hata yapar. Zira tepki oylarından ve genç seçmen yapısından gelen bu yüzer gezer oylar hiçbir zaman klasik ve sadık CHP seçmeni gibi davranmayacaktır. Çünkü öncesinde bu oyları gerçekten uzun dönem kazanç hanesine yazmaya değecek yaygın örgütsel bir çalışma yapılmamıştır.

CHP’nin özellikle Kılıçdaroğlu döneminde belirlenen muhalefet etme tarzı bir “başarı öyküsü yazmaya” dayanmaz. Bu dönemin sıkıcı, heyecansız ve motivasyon sağlayamayan muhalefet tarzı ne yazık ki sadece Erdoğan başarısızlığı üzerine kurgulanmıştır ve hazindir ki Erdoğan’ın oylarını arttırmaktan başka bir işe de yaramamıştır. Zaten halk arasında konuşula gelen bir dolu olayı adına grup toplantısı denilen kürsüden ucuz kahramanlıkla havayı tokatlayarak ve aynı kelimelerle tekrar etmeyi muhalefet sayan bu banal anlayışı “halkın diliyle konuşmak” olarak kabul etmek mümkün değildir.

Eğer CHP bu oy kazancını sabitlemek ve hatta arttırmak istiyorsa… Mutlaka yeni bir başarı hikayesi oluşturmalıdır. Atatürk döneminden kalan başarılara tutunmaya çalışarak geçirilen dönem tükenmiştir. Başkalarının başarılarına sahip çıkmak ya da başkalarının başarısızlıklarından medet ummak üzerine kurulu kişiliksiz siyasi tavır halk tarafından benimsenmez ve benimsenmeyecektir.

Bakın CHP yıllardır İzmir’de kazanıyor. Sebebi sadece iyi hizmet almakla ya da CHP’li belediyelerin büyük şaibelere karışmamasıyla falan açıklayamayız. CHP’li belediyeler kent insanına daha iyi, daha çağdaş, daha modern bir yaşam tarzı sundukları ve daha iyi olanaklar yarattıkları için kazanıyor. Misal Büyükşehir Belediyesinin İzmir kırsalında kooperatifleşmeyle verdiği çok önemli bir destek projesi var. Bu çok ciddi bir “başarı hikayesidir” ! Siz bu ve benzer başarı hikayelerini alıp ülke çapındaki örgütlerinizle tüm yurda yayabilirseniz ve halka “halkın diliyle” anlatıp onların da İzmir çiftçisi gibi kalkınabileceği umudunu verirseniz çekim alanı yaratırsınız… Başarınız artar… Umut olursunuz !

Ne var ki bu ve benzer başarı öykülerini konuşma aralarına sıkıştırılmış mecburi birkaç kırık cümle haricinde maalesef Kılıçdaroğlu’nun ağzından duyamazsınız. Bunlardan yaygın örgütsel bir propaganda projesi yapmasını bekleyemezsiniz. Ahmak bir insan olduğu için mi ? Elbette hayır ! Vizyonu yetersizdir, CHP’yi yönetecek entelektüel alt yapısı yetersizdir, bilgi altyapısı noksan olduğu için cumhuriyeti değil sürekli demokrasiyi öncelemektedir, memur tedrisatından geldiği için ast üst kavramlarına sadıktır, koltuğu çok sevmiştir rakip üremesine dayanamamaktadır, onu oraya getiren kurgudan kendini çıkartamamış ve projenin parçası olarak kalmıştır. Daha ne diyeyim ?

Bir önceki yazıda değindim… Parayı kim basıyorsa onun için kanunu kimin koyduğunun, kanunu kim koyuyorsa onun için sistemi kimin yönettiğinin hükmü yoktur. İki kısa kanun adı vereceğim; bir Belediye Kanunu, iki Belediyelere Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkında Kanun. Her ikisi de çok kısa sayılır ama ilgi alanınız değilse açıp okumayın. Sadece başlıklara baktığımızda bile anlayacağımız şudur; belediyeler kanunla yönetilir ve genel bütçeden belediyelere ayrılacak gelirler kanunla belirlenir. Günümüz Türkiye’sinde ise kanunu yazan ve koyan Erdoğan’dır !

Bu basit önermelerden anlayacağımız gibi belediye kazanmış olmakla ülke yönetimini kazanmış olmak aynı değildir ve CHP’li belediyelerin işi hiç de kolay olmayacaktır. Birde bunlara denetim ve yargı erklerinin de Erdoğan’a bağlı olduğunu eklersek sanırım durum daha net anlaşılır. CHP’li belediyelerin önümüzdeki dönemde hem bütçe kısıtlamaları, hem yönetsel zaaflar hem de ağır denetim ve yargısal sorunlarla karşılaşacağı kaçınılmaz görünüyor. Bunlarla boğuşurken bırakın yukarıda yazdığım yüzer gezer oyları elde tutmayı, klasik seçmeni bile safta tutmak hiç kolay olmayacaktır.

CHP genel merkezinin kendi belediyelerine kendi siyasi programına göre vizyon oluşturacağı, bunları gelirinden giderine, ihalesinden istihdamına kadar izleyip koordine edeceği bir sisteme acilen ihtiyacı vardır. Tüm ince ayrıntıların an be an kontrol edileceği ve en küçük bir hataya bile mahal vermeyecek bir bilişim altyapısının acilen oluşturulması gerekir. Olası sorunların henüz ihtimal aşamasında bertaraf edilmesi gerekir. Bunun için bilgi ve akıl gerekir !

CHP’nin elinde iktidarın ve iktidara bağlı belediyelerin ittirip kaktırdığı ve pasifize ettiği çok değerli bir insan yapısı bulunuyor. Teknik kapasitesi ve bilgi seviyesi yüksek bu insan malzemesi CHP için bulunmaz nimettir. Belediyelerdeki bilgi ve akıl boşluğu bu kaynakla rahatça dolar.

Gelgelelim tüm bunları bu konularda ziyadesiyle boş olan mevcut genel başkan ve yönetiminden beklemek mümkün değildir !

Seçimde inanılmaz bir başarı gösteren ve İzmir’i Türkiye’ye döken CHP seçmeninin şimdiki en büyük hedefi olabildiğince kısa sürede Kılıçdaroğlu’ndan kurtulup, tüm bunları başarabilecek bir ismi genel başkanlığa taşımaktır.

Aksi takdirde bu büyük ve tarihi başarının tek sonucu maalesef Kılıçdaroğlu’nun elde patlaması olacaktır !

ERDEN ÜÇÜNCÜOĞLU

 
Paylaşmak Zenginliktir

Yorum yapın