EEEYYYY AVRUPA

 

Kendi aramızda “acaba en büyük milli kabusumuz nedir ?” diye şöyle tek soruluk kısa bir araştırma yapsak… Sonucun ezici üstünlükle “bölünüp parçalanmak” olacağını kestirmek güç değildir. Çünkü hepimiz biliyoruz ki… Daha önce bölünüp parçalanmıştık ! Kolektif hafızamıza acı tecrübelerle girmiş böyle derin bir kayıt var.

Bu Avrupa ne yapmak istiyor ? Şu ABD ile işler nasıl olacak ? Peki ya Rusya ? Kim dost, kim düşman ? Kafamız allak bullak oldu diyenlere… Soruyu bu milli kabusumuz üzerinden başka türlü sorup cevabı hep beraber aramaya başlayalım isterseniz.

Soru şu… Türkiye’nin bölünüp parçalanması aşağıdakilerin hangisinin işine gelir ? Seçenekler şöyle…

a) Avrupa Birliği (ya da kısaca Almanya diyebilirsiniz)
b) İngiltere
c) ABD
d) Rusya
e) Hepsi

Emin olun yüzde doksanın üzerinde çoğunluk ağız birliği etmişcesine “e” şıkkı kolaycılığına kaçar. Peki neden diye sorun, klasik cevaplar şöyledir… “bu kıskanç gavurların alayı bizi bölüp parçalamak istiyor – gözü çıkasıcaların hepsinin cennet vatanımızda gözü var – bu Hıristiyanlar ve Yahudiler dinimizi elimizden almak istiyorlar” !

Bu kafada kalabildiğiniz sürece hayat çok basit ve güzeldir ama… Bu kafayla bırakın oyunu çözmeyi, sadece oynanan oyunun değirmenine su taşırız. Ve buradan yürüyüp milli ve dini duygularımızı sömüren politikacıların dümen suyunda… Daha uzun yıllar kuyruğumuzu kovalamaktan başka bir şey yapamayız ! Dolayısıyla… Bu basmakalıp ve mesnetsiz sokak ağzını bir yana koyup, oynanan oyuna “gerçek çıkarlar” penceresinden bakabilmemiz lazım.

Devamını oku…EEEYYYY AVRUPA

 
Paylaşmak Zenginliktir

YÜRÜYENLER NEYE ALET OLDU ?

Şimdi bu yazıyı okumaya başlarken diyeceksiniz ki “ilk defa doğru dürüst bir şey yaptı, asıl yapması gerekenin ne olduğunu artık öğrendi, ilk kez bir lider gibi davrandı, inanılmaz bir hareket başlattı” ve ekleyeceksiniz “şimdi kavganın sırası değil birlik olma zamanı, yeni arayışlara girmek yerine ona bir şans daha vermek gerekiyor” ve saire ve sair ve saire…

Ben de diyorum ki bu tamamen sizleri uyutma tiyatrosunun yeni bir perdesidir… Amaç… yürüyüşten bir gün öncesine kadar “bununla hiçbir yere varılmaz” dediğiniz ve yaklaşan kurultayda gidişi kesinleşmiş olan Kılıçdaroğlu için size şu yukarıdaki lafları söyletip yerini tekrar sağlamlaştırmaktır. Çünkü, onu “kontrollü muhalefet” partisi genel başkanı olarak göreve getiren ve tıkır tıkır işleyen sistemin halen ona ihtiyacı var ! Ben söylemiyorum… Tayyip Erdoğan söylüyor “Allah herkese böyle muhalefet versin” ve Binali Yıldırım söylüyor “Kemal Bey’e ihtiyacımız var” ! Ayıltabilmek için daha ne demeleri gerekiyor sizce ?

Yazacağız. Ama önce gözlüklerin tozunu biraz almak gerekiyor…

Yıl 2013… Kılıçdaroğlu’dan Gezi Parkı açıklaması… “Ben oraya sivil bir yurttaş olarak gittim. Orada yapılan eylem CHP’nin eylemi değildi. Biz BAYRAKLARIMIZI da oraya GÖTÜRMEDİK. Çünkü eylem HALKIN eylemi, partinin değil” (lütfen dikkat ! adında “halk” ibaresi, ilkeleri arasında “halkçılık” bulunan partinin genel başkanının kendi ifadesidir)

Yıl 2014… CUMHURbaşkanı ilk kez HALK tarafından seçilecek… Kılıçdaroğlu “Mitinglerde parti AMBLEMİ ve BAYRAKLARINA YER VERİLMEYECEK” (lütfen dikkat ! adında “halk” ve “cumhuriyet” ibareleri, ilkeleri arasında “halkçılık” ve “cumhuriyetçilik” bulunan partinin genel başkanının kendi ifadesidir)

Yıl 2017… Türkiye’nin tarihi referandumu yani HALK oylaması… Kılıçdaroğlu “referandum sürecinde CHP BAYRAĞI KULLANILMAYACAK” (lütfen dikkat ! adında “halk” ibaresi, ilkeleri arasında “halkçılık” bulunan partinin genel başkanının kendi ifadesidir)

Yıl 2017… Malum yürüyüş… Kılıçdaroğlu “yürüyüşte ve yapılacak olan mitingde CHP AMBLEMİ VE BAYRAĞI KULLANILMAYACAK” (şaşırdık mı ? HAYIR !)

Bakın, 2010 yılında göreve getirilmiş (!) olan Kılıçdaroğlu’nun 7 yıllık karnesini değil… o karneye sebep olan başka bir şey yazıyorum. Kendi partisiyle sıkıntısı olan bir genel başkan olabilir mi ? Böyle bir şeyi kabul etmek mümkün mü ? Böyle bir şey olabilir mi ? Bir partinin genel başkanının öncelikli görevi, her ne

Devamını oku…YÜRÜYENLER NEYE ALET OLDU ?

 
Paylaşmak Zenginliktir

KILIÇDAROĞLU’NUN TIPIŞ TIPIŞ KURULTAY YÜRÜYÜŞÜ !

Meşhur Ekmeleddin faciasına kadar belki de herkes… Kılıçdaroğlu’nun yaptığı tüm yanlışlıkları amatörce hatalar ve siyasi acemilikler olarak görme gafletindeydi. Bu ülkenin aydınlık yarınlarına dair taşınan bitmez tükenmez umutlarla tüm bu hatalar hep sineye çekildi.

Ama Ekmeleddin İhsanoğlu’nun… Kılıçdaroğlu tarafından Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesi, bir anda gözleri açtı ! İyi niyetle bakılan her şeyin esasında nasıl da profesyonelce kurgulanan bir yanılsama olduğu anlaşıldı ! Bahçeli tarafından sokuşturulan Ekmeleddin gibi bir adayı kendi adayıymış gibi açıklayıp… Bir de üstüne üstlük insanları “tıpış tıpış” oy vermeye mecbur etmesi ve… ardından yaşanılan hezimetler zinciri tüm kurguları gün gibi ortaya çıkardı !

Tesadüf… Bundan tam 2 yıl önce bugün yazmışız “Elveda Kılıçdaroğlu” diye (https://erdenucuncuoglu.net/elveda-kemal-kilicdaroglu/#more-320 ) tamı tamına 15 Haziran 2015 günü. Aslına bakarsanız o günden beri… Koltuğundan henüz indirilememiş olmasına rağmen “eski” genel başkandır ve… sistemin çarkına hizmet etmekten başka hiçbir işlevi yoktur !

Çok uzatmadan… Bugünü hazırlayan asıl olaya gelelim.

Tarih Nisan 2016… AKP “milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması” için bir Anaysa değişikliği teklifi hazırlar. Kılıçdaroğlu “teklif anayasaya aykırı ama evet diyeceğiz” açıklamasıyla AKP’ye destek olur ! Referanduma gidilmeksizin

Devamını oku…KILIÇDAROĞLU’NUN TIPIŞ TIPIŞ KURULTAY YÜRÜYÜŞÜ !

 
Paylaşmak Zenginliktir